9 Ocak 2012 Pazartesi

Bilgisayarların Faydaları ve Zararları Nelerdir

Bilgisayar  tarihi gelişimi içerisinde 1980 li yıllarda resmi kurumlar ve işyerlerine girmiş,  1990 yıllarda ise evlere girmeye başlamıştır. Türkiye'de 1995 li yıllardan sonra internet in hızla yayılmasından sonra evlerde  internete bağlı  bilgisayarlar yayılmaya başlanmıştır. 2006 yılı itibariyle  meskenlerde televizyonun yanında  kullanılan bir beyaz eşya niteliğinde Türkiye'de yaklaşık % 50 oranında kullanılmaya  başlanmıştır.
Bu kullanımda teorik olarak  bilgisayarın  faydalı olduğu  öğretisi büyük rol oynamıştır. 2000 li yıllardan sonra  bilgisayarda karşılıklı yazışarak sohbet (Chat)  olayı bilgisayarın meskenlere girmesine ivme kazandırmıştır.
Bunun geri  dönüşü yoktur. Çok yakın zamanda  televizyonun girdiğin bütün mekan ve meskenlere  internete bağlı birde bilgisayar girecektir. bu kaçınılmaz bir gerçektir.
Her yenilikte olduğu gibi bilgisayarda   özellikle özel aile ortamına   fayda ve zararları ile birlikte girmektedir.
Burada bilgisayarın bu güne kadar gerçekleşen fayda ve zararlarını ele alalım
Aile ortamında 
Bilgisayarın Faydaları:
1-Bilgisayar Okuryazarlığı:
Bilgisayar okuryazarlığı  çağımızda önemli bir beceridir. yakın zamanda yani yaklaşık 10 yıl sonra 2015 li yıllarda  bilgisayar okuryazarlığı olmayan bireylerin   bugünkü  cahil insanlardan hiç bir farkının kalmayacağı öngörülmektedir.
Şöyle ki Yakın zamanda  haberleşme, ticaret, kamu hizmetleri gibi bir çok temel  işlevler internet ortamına kayacaktır. Bilgisayar okuryazarlığı olmayan bireyler  bu alana kayan hizmet ve işlevlerin cahili olacaklar  ve bu hizmetlerden kendileri doğrudan faydalanamayacaklar ancak  bu okuryazarlığı bulunan  insanlardan faydalanacaklardır. Yani  Askerde okuryazarlığı olmaması nedeni ile mektubunu arkadaşına yazdıran cahil erlerin durumuna düşeceklerdir.
Aile ortamına alınan bilgisayar  öncelikle  aile üyelerine bu bilgisayar okuryazarlığını kazandıracaktır.

2- Eğitim:
İnternet ortamı bu gün bir bilgi ortamı haline gelmiştir. Arayıp bulmasını bilenler için internette  bulunmayacak bilgi yok gibidir.  Edebiyat, tarih, matematik, bilgisayar, sanat  dallarında her türlü bilgiye ulaşmak mümkündür.  Çok etkili ve kolay ve ucuz  bir eğitim  aracıdır.

3- Eğlence:
Bilgisayar  Televizyon, Müzik Seti,  Çeşitli filmleri görsel olarak seyredilebilen, bilgisayar ortamı için hazırlanan yüzlerce oyunun oynanabileceği,  hatta hiç tanımadığınız insanlarla  Kahve  ortamı oluşturarak okey, batak   gibi oyunları oynayabileceğiniz  müthiş bir  eğlence aracıdır.


4- Sanat:
Resim, Fotoğraf, Film gibi sanat dalları ile uğraşanlar için gerek bilgi gerekse güzel bir uygulama alanıdır.  Örneğin Foto düzenleme programları ile zevkinize göre  fotoğraf ve resimlerle oynayabilir hatta bu ortamda harika resimler yapılabilmektedir.

5- Kendini ifade etme:
İnternet ortamında çeşitli kişi ve gruplarca oluşturulan serbest form ortamlarına kendi görüşlerinizi yazabilme, bu forumlarda öne sürülen görüşleri paylaşma, muhalefet etme, tartışma suretiyle kişilerin kendini ifade etme imkanı bulunmaktadır. Hatta  kendine özel web sayfası oluşturarak  görüş ve düşüncelerini yayımlama imkanı vardır.

buna benzer daha birçok faydasını sıralayabiliriz,
Bilgisayarın Zararları:
1- Bağımlılık:
2000 li yıllarda yazı ortamında gelişen karşılıklı sohbet  daha sonraki yıllarda  sesli ve görüntülü hale gelmiştir. bu sohbetler  birbirlerini hiç tanımayan  ve muhtemelen  hiç tanımayacak  insanlar arasında gelişmiştir.  Sohbetlerin türüne bakıldığında özellikle  cinsel içerikli ve  hiç bir sınırlamaya tabi olmaksızın gelişmektedir. Gerçek hayatta birbirlerinin hiç ilgisini çekmeyecek fertler bu ortamda  birbirlerinin aşığı  ve tiryakisi haline gelmektedirler. Fertler arasında gelişen bu sohbetler zamanla bağımlılık yapmakta,   bir akşam olsun sohbet ettiği kişiyi bu ortamda göremeyen şahıs  temin edebilmişse telefonla  ulaşmakta veya o akşam morali bozuk ve bir şekilde yatmak zorunda kalmaktadır. Bu surette kişilerin  boş yere zaman harcamalarına sebep olmakta  bu da özellikle  öğrenciler açısından telafisi mümkün olmayan kayıplara sebep olmaktadır.  İnternet ortamında gelen

bu sohbetler  zaman zaman akşam saat 21.00 de başladığında sabahlara kadar sürebilmektedir.
Bir Erkek  bir bayanla  bu ortamda geliştirdiği bir sohbet nedeni ile aylarca   6  ay, 1  yıl gibi  sabahlara kadar  her gece sohbet edebilmektedir.  Aynı erkekle bayanı  aynı yatağa koysanız birbirleri ile bu kadar ilgilenmesi mümkün değildir.  Sabahlara kadar süren bu sohbetler nedeni ile  her iki tarafın  gözleri bozulmakta, bellerine fıtık inmekte  ama kişiler bu arızalardan etkilenmemektedirler.
2- Erotik İçerik:
Günümüzde zararlı ve özellikle erotik  içerik için internet ortamında  çeşitli yasal ve teknik engellemeler  yapılmaya çalışıldıysa da, bu çalışmalar sonuçsuz kalmaktadır. İnternet ortamı her türlü ahlaksızlık  için sınırsız  bir mecra haline gelmiştir. Özellikle  gelişme çağındaki çocuklar için bütün hayatlarını etkileyecek zararlar doğabilecektir.  Resim, film, düz yazı olarak  gelişen bu erotizm serbest bir şekilde bu ortamda  mevcudiyet bulmaktadır.

3-Sohbet: (Chat)
Karşılıklı Sohbet  ortamları birbirlerini hiç tanımayan insanlar arasında gelişmektedir. Bu sohbetler genelde bir bayanla bir erkeğin karşılıklı konuşması şeklinde gelişmektedir.  Bu sohbetlerde konuşan  kişiler birbirlerini tanımadıkları ve kendileri istemedikleri sürece tanıma imkanı bulunmadığı  için  sohbette ahlaki  sınırlar kalkmakta, herkes birbirine istediği hakaret ve aşağılayıcı  sözler sarf edebilmektedir.

Ayrıca  özellikle  gündüz saatlerinde ev hanımları için daha da tehlikeli hale gelmektedir. Son yıllarda bu sohbetler nedeni ile kötü yola düşen veya yuvası yıkılan  binlerce aile ortaya çıkmış ve bu durum giderek artmaktadır. 12- 17 yaş arası  kız ve erkek çocuklar  hiç tanımadıkları   çakallar tarafından beyni yıkanmakta, cinsel, siyasi, irticai   ortamlarda iğfal edilmektedirler
4- Kumar:
Fiziki mekanlara kumar yasağı veya kontrolü koyabilirsiniz. Ama internet ortamında kumara  yasak koymak veya kontrol etmek çok zordur. Bu ortamda kumar tehlikeli boyutlarda olmamakla birlikte gelecekte fiziki mekanlardan daha tehlikeli bir hale geleceği varsayılmaktadır.

Bu ve Buna benzer zararları daha da sayabiliriz. ancak biz fayda ve zararlarını birkaç önemli başlıkta özetlemekle yetindik. Bu başlıkları az bir beyin fırtınası ile açarak  daha daha ne fayda ve zararlarının olacağını tahmin edebilirsiniz.
Bu doğrultuda:
Evimize aldığımız bu aletin zararlarından korunmanın ve bize vereceği faydaları artırmanın birkaç pratik yolunu anlatmaya çalışacağım:
Zararlarından Korunma Yolları:
1- Bilgisayarın Konulduğu mekan oda:
Evinize aldığınız bilgisayarı kesinlikle çocuk veya yatak odasına kurmayın, aile fertlerinin tümünün birlikte vakit geçirdiği televizyon seyrettiği büyük oturma salonuna  kurun,   bu sayede ailedeki fertlerin birbirlerini  kontrol etme imkanı sağlarsınız.  Çocuk odasına kurulan bilgisayarda çocuğunuzun ne yaptığını bilemez ve kontrol edemezsiniz  ama siz TV  seyrederken yanınızda  bilgisayar başına oturan çocuğunuz  zaten zararlı bir ortama girmeyecek ve kendisini kontrol etme ve ikaz etme ihtiyacı hissetmeyeceksiniz.   Bu çok önemlidir.  Çünkü yukarda bahsettiğim gibi çocuk odasında çocuğunuzun hangi ahlaksızlarla sohbet ettiğini  hangi sitelerde hangi ortamlara girdiğini bilmeniz ve kontrol etmeniz  mümkün olmayacaktır. Unutmayın ki sizin çocuğunuzda  meraklı, cahil  ve her türlü kötülüğe açık  bir bireydir.

2- Zararlı içerik ve oyunlardan koruma ve faydalı uğraşlara sevk etme;
Çocuklara baskıcı bir yaklaşım göstererek "oyun oymana, şunu yapma, bunu yapma"  gibi telkinler faydasızdır. Çünkü çocuk sizin yasakladığınız bir çok şeyi serbestçe yapabileceği ortamları bulacaktır.  İkna yolunu seçin, ikna yolunun yanında  bilgisayarda muhtelif cetveller, yazılar  web tasarımı gibi işler verin ve yapmasını söyleyin, bunları yaptığında  onları  gerek güzel sözlerle gerekse maddi olarak ödüllendirin. Böylece güzel şeyler yapmaya başlayacak ve her güzel şeyin arkasından mutlu olacak ve yeni güzel uğraşlara çaba sarf edecektir.





Bilgisayarların Faydaları ve Zararları Nelerdir, Bilgisayarın yararları zararları nelerdir, Maddeler halinde, Madde halinde, Bigisayarın İnsanlara Ve Özellikle Çocuklara Faydaları Ve Zararları Hakkında Gerekli Bilgiler.
Bilgisayarın günlük yaşamımızı nasıl etkilediğini uzman yorum ve görüşleriyle paylaşalım.
Evet şimdi bilgisayarın günlük hayatımızı iyi ve kötü etkileyen yönleri nelerdir öğrenelim: Özellikle Çocuklar için
Bilgisayarın herkes açısından yararları olduğu gibi zararları da vardır. Bilgisayardan yeteri kadar yani aşırıya kaçmamak şartıyla faydalanırsanız hiçbir zararını görmezsiniz. ama saatlerce hatta tüm gün boyunca bilgisayarın başında iseniz bilgisayarın zararları bölümüne dahil olmuş gruba giriyorsunuz demektir.
Peki bilgisayarı aşırı kullanmanın ne tür zararları olabilir ?
Norwich City College Profesör Jack Sanger’ın araştırmasında 100 ilkokul çocuğuna çeşitli türlerde bilgisayar oyunları oynanması sağlanmış. Strateji, Fps, Advanture, şiddet içerikli oyunlar dahil olmak üzere bir çok oyunu oynayan çocuklarda özellikler aileleriyle iletişim kuramama sorunu ortaya çıktığı gözlemlenmiş.
Bilgisayarın diğer zararlarınıda şu şekilde sıralayabiliriz.
İçedönüklük
adapte olamama
sosyal olamama vb.
Bilgisayarın yararları Nelerdir kısa faydalı bilgi?
Aşırı kullanılmadığı sürece bilgisayar çok faydalıdır.
Çeşitli bilgisayar oyunlarından ingilizce kelime bilginizi geliştirebilirsiniz.
Satranç, bilardo, sudoku vb zeka oyunları ile düşünce yapınızı geliştirebilirsiniz.
Özellikle çocuklar derslerinde başarılı olabilecek bir çok nitelikli bilgiyi bir kaç arama yaparak bulabilmekte ve teknolojiyi yakından takip edebilme imkanları internet bağlantısına sahip oldukları sürece mümkün olabilmektedir.
Özet olarak bilgisayarın yararı olduğu kadar aynı oranda bilgisayarın zararı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bilgisayarı kullanma sürenizi iyi hesaplayın tüm gün bilgisayar başında geçiren biri iseniz şunları yapmayı deneyin. “çeşitli hobiler, sosyal aktiviteler, aile ile vakit geçirme, arkadaşlar.
Şimdide bilgisayarın özellikle çocuklar üzerindeki iyi ve kötü yönleri etkileri nelerdir ?
çocukların Bilgisayar Kullanmasının Yararları nelerdir
Bilgisayar; çocukların yaşadıkları deneyimlerini yönlendirmelerine, hızlarını ayarlamalarına ve kendilerini rahat hissettikleri zorluk derecesini seçmelerine yardımcı olur.
Çocukların bilgi toplarken çeşitli becerilerini (okuma, yazma, seçme, sınıflandırma vb.) kullanmalarını sağlar.
Bilgisayar çocuklar için çok etkileyici ve ilgi çekici olduğundan; tüm ilgilerini toplamalarını ve konsantre olmalarını sağlayabilir.
Çocuklar, bilgisayar konusunda bilgileri arttıkça, teknolojiye karşı daha olumlu bir tutum geliştireceklerdir. Bu da onların gelecek yaşamlarında önemli bir rol oynayacaktır.
İyi eğitim yazılımları; çocukların temel becerilerini -okuma, yazma gibi- geliştirmelerine yardımcı olmanın yanı sıra, daha üst düzeyde neden-sonuç ilişkisini anlamalarında, üst düzey problem çözme, yaratıcı düşünme gibi becerilerini geliştirmelerinde de etkili olabilir.
Bilgisayarlar özel durumu olan çocuklar için de yararlar sağlamaktadır. Bilgisayarların duyma, konuşma, motor gelişimi konularında sorunları olan çocuklar için oldukça yararlı olduğu gözlenmiştir. Bu tür çocuklar özellikle bilgisayarların; ihtiyaca göre hızının ve fonksiyonlarının ayarlanabilmesi, öğrenmesini bekleme konusunda sabırlı olması özelliklerinden yararlanırlar. Bilgisayarlar, bu tür çocukların kendilerine olan güven ve saygılarını geliştirir ve gerçek dünya ile bütünleşmelerini kolaylaştırır
2. Çocukların Bilgisayar Kullanmasının Zararları bilgiler
Bilgisayarların yetişkinler kadar, çocuklar üzerinde de etkileyici, kendine bağlayıcı bir etkisi vardır. Zaman zaman çocuklarımızın bilgisayar karşısında büyülenmiş gibi saatlerce durduklarını farkederiz. Bu gücün etkisini tam olarak bilemediğimiz için, bu sürede çocuğu gözlemek ve denetlemek gerekir. Aşağıda bilgisayardan kaynaklanabilecek bazı olumsuz durumlar verilmiştir:
Eğer bilgisayardaki yazılım programı (software) çocuğun yaşına uygun değilse, çocukları hayal kırıklığına uğratabilir ve bilgisayarın başarısızlıkla özdeşleşmesine yol açabilir.Yaşına uygun olmayan yazılım programlarını kullanan çocuklarda; şiddet kullanma, kaba bir dil kullanma, izlediği hızlı grafik ve animasyonlardan dolayı aşırı hareketlilik gibi etkiler görülebilir.
Uzun süreli bilgisayar kullanmak çocuklarda fiziksel problemlere yol açabilir. Bu problemlerin başında; göz rahatsızlıkları, radyasyonun olumsuz etkileri, duruşta ve iskelet yapısında bozukluklar gelmektedir.
Özetle, bilgisayar ve internet kullanımının olumsuz etkilerini yok etmek için, ebeveynlerin yakın denetimi ve kontrollü yönlendirmesinin şart olduğu söylenebilir.
Çocukların Hayatında Bilgisayarların Yeri Neler Olmalıdır ?
Bilgisayarların birçok yararları olduğu ve ebeveynler tarafından kullanımının denetlendiği düşünülürse, bu teknolojinin çocukların gelişiminde olumlu bir etkisi olduğu söylenebilir. Ancak bilgisayarların, çocuğun ihtiyaç duyacağı tüm deneyimleri sağlayamayacağı, aşırı kullanımı durumunda çocuğu sosyallikten uzaklaştırıp çevreden koparabileceği unutulmamalıdır.
“Bilgisayarın; resim, kum, su, kitap, yazma materyalleri gibi çocukluk döneminin vazgeçilmez materyallerinin sadece destekçisi” olduğu daima akılda tutulmalıdır. Başka bir deyişle, bilgisayar okuma, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek için bir araçtır. Kum, yap boz ve boyama kalemleri ile yaşanan somut deneyimlere, bilgisayar değişik bir boyut katar. Yine de çocuğun bu deneyimleri akran ve arkadaşlarıyla yaşamasının önemi unutulmamalıdır.
Gözlemlere göre çocuklar diğer oyunlar ve bilgisayar ile geçirecekleri zamanı anlık ilgilerine göre ayarlamaktadırlar. Küçük çocuklar genellikle bilgisayarın karşısında 15 dakikadan fazla oturmamakta, günde birkaç kezden fazla bu aktiviteleri Bu bilgilere dayanarak bilgisayarın akılcı bir biçimde kullanıldığı zaman çocuklar için yararlı olabileceği söylenebilir. Çocukları bilgisayar başındayken onlara yol gösteren, yardımcı olan veliler çocuklarının güvende olduğundan emin olabilirler.

Bilgisayar hastaları ile ilgili bölüm:


Bilgisayara gerçekten gereğinden çok vakit ayıran biri olarak, toplum içerisinde bilgisayara bağımlı insanların arttığını rahatlıkla görebiliyorum. “Hakkımda” adlı yazımda belirttiğim biçimde, yaşamını benim gibi “bilgisayar öncesi” ve “bilgisayar sonrası” olarak ayıran binlerce insana rastlamak günümüzde mümkün. Fakat bilgisayara çok vakit ayıran veya internete çok sık bağlanan insanların hepsini “bilgisayar bağımlısı” olarak nitelendirmek bence doğru değildir. Bilgisayar kullanımının “bağımlılık” olarak görülebilmesi için; tıpkı “uyuşturucu” ve “sigara“da olduğu gibi “yaşamını onsuz idare ettirememe” düşüncesinin kişide yerleşmiş olması gerekmektedir. Kişi bilgisayarsız ortamlarda kendini mutsuz hissediyorsa, başka şeylerle meşgulken bile bilgisayarı düşünüyorsa bağımlılık süreci içerisine girdiği kabul edilmektedir. Hatta ileri düzeyde bilgisayar bağımlılarının, bilgisayardan bir süre uzak kalınca tıpkı uyuşturucu bağımlıları gibi “titreme”ye başladıkları bile görülmüştür.





Bilgisayara bağımlılık, bazen “oyunlar“; bazen de “sanal ortam” ile kişiyi farklı dünyalara çekiyor. Özellikle gençlerin bilgisayarın başından hiç kalkmadan saatlerce bir oyunu oynadıklarını görebiliyoruz. Bu elbette kaygılandırıcı bir şey. Gençlerimizin aydınlık bir gelecek için neler yapması gerektiğini düşünürken, onları böyle oyunların başında bilinçlerini çürütürken görmek, içimizi kemiriyor. Oynanılan oyunlarda da “öğretici” tek bir öğe olsa, yanmayacağım. Bu oyunlar içerisindeki “şiddet” içeren öğeler nedeniyle, gençlerimiz şiddet yanlısı olma eğilimi içerisine giriyor, çok ciddi sorunlar karşısında çok basit davranışlar sergiliyor ve hâliyle dengesizleşiyorlar.
Bazen çevremde artık “genç” olarak nitelendirilebileceklerin davranışlarını gözlemliyorum. Gerçekten yaşlarına göre çok “çocuksu” şeyler yapıyorlar. Örneğin bunlardan birisine “Ama böyle yaparsan yaşamını kurtaramazsın.” diyorum. Genç, önce “Sana ne!” diyip vurdumduymazlık yapıyor ve sonra ellerini birleştirerek bir silah yapmaya çalışıp “Bak şimdi seni öldürürüm.” diyor. :) Sanırım beni oynadığı oyundaki kişilerden biri olarak görüyor. Gençlerde böyle yersiz ve basit davranışlara sıkça rastlamak mümkün. Düşünün bir çocuğa “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduğumda, “Gta’daki (bir bilgisayar oyunu) otobüsün şoförü olacağım.” diyebiliyor.
Kuşkusuz bu bilgisayar oyunlarına sadece gençler bağlanmıyor. Yapılan araştırmalara göre 24 yaşından büyüklerin çoğu, günde 30 dakika ile 15 saat arasındaki süre kadar bilgisayar başında vakit geçiriyormuş. Bir günün 24 saat olduğunu düşünür ve bunun en az 6-7 saatinin “uyku“ya ayrıldığını düşünürsek, geri kalan vaktin sadece 2-3 saatini “bilgisayarsız” geçiren insanların varlığını düşünmek bile, insana ürperti veriyor. Bir haberde duymuştum, Avrupa ülkelerinden birinde, bilgisayar oyunu bağımlısı bir anne ile baba oynadıkları oyuna o kadar çok kaptırıyorlar ki kendilerini, günlerce kalkmadıkları bilgisayarın karşısında henüz yaşını doldurmamış bebeklerinin sesini bile duyamıyorlar ve çocuğu açlıktan ölecek kadar ilgisiz bırakıyorlar. Neyse ki çocuk sonradan gelen müdahale ile kurtarılıyor.
Bilgisayar bağımlısı olmanın ve dolayısıyla uzun süre bilgisayar başında kalarak söylem yerindeyse “yaşamın bilgisayara adanmasının” zararları birkaç yönde incelenebilir. En başta kişi uzun süre hareketsiz olarak oturduğu için, sağlığını bozar. Kas yapılarında bozulmalar olur ve hareketsizliğin sonucu olarak romatizma ve kireçleme gibi hastalıklar kişiyi rahatsız etmeye başlar. Bunlardan da önemli olarak yaşamsal organlar, bu hareketsizlikten doğrudan etkilenir ve bir süre sonra sinyal vermeye başlar. Uzun süre ekrana bakan gözler, sulanır, kanlanır ve bir zaman sonra uzağı / yakını görememe, göz kuruluğu gibi kalıcı rahatsızlıklarla karşılaşır. Ayrıca bilgisayarın sürekli yaymış olduğu “radyasyon” ile, kanser gibi büyük rahatsızlıkların vücudumuza girmesine ortam hazırlanır. Tüm bu sayılanlar gibi, akla gelmeyecek kadar yüzlerce rahatsızlığın kaynağı olarak “bilgisayar” gösterilebilir.
Bilgisayarın sağlığımıza olan etkisinin dışında, en önemli zararı da “sosyal” boyuttakilerdir. Vaktinin çoğunu bilgisayar başında geçiren birisinin doğru düzgün sosyal yaşantısı olmaz. Kişi ailesinden kopuk yaşar. Aile içerisindeki sorunlardan habersiz yaşayan bağımlılar, kendi sorunlarını da kimseyle paylaşamadıkları için ruhsal anlamda önemli sıkıntılar yaşarlar. Bağımlı kişiler sürekli bilgisayar ortamında iletişime alıştıkları için, sözlü anlatımları güçsüz kalabilir. Bunun yanı sıra “birebir iletişim” denilen etkileşimden mahrum kalırlar ve belki de ergenlik / erinlik çağlarının en önemli dönemlerinde “sosyalleşmeden” mahrum kalırlar. Toplum yaşantısından uzaklaşır, ulusal kültüre karşı yabancılaşırlar.
Bilgisayar bağımlılarının iş ve okul başarılarının düşük olduğu; kişilerin bu tutumları nedeniyle yakın çevresi tarafından sıkça uyarılması ve bu tutumdan hoşnut olmadıklarını dile getirmesi neticesinde bağımlının arkadaş ilişkilerinde bozulmaların yaşandığı; bağımlıların bilgisayardan uzak oldukları zamanlarda hoşnutsuzluk, isteksizlik, mutsuzluk… gibi durumlara girdiği düşünülürse, bilgisayar kullanımının “sınırlandırılması” gerektiğinin önemi anlaşılmaktadır.
Bilgisayarın kişileri “uykulardan” bile vazgeçirdiği görülmektedir. Kişiler, “Birazdan kalkacağım.” diye diye saatlerce başından kalkamadıkları bilgisayara “bağımlı” olduklarını da kabul etmezler. Bilgisayar, televizyon gibi olmadığı için uyutmaz ve kişiyi sürekli canlı tutar. Çünkü televizyonda hazır görüntüleri izlemek söz konusudur. Fakat bilgisayarda sürekli veri girme, değişiklik yapma, hem izleme hem de duruma hâkim olma işlemleri olduğundan, bilgisayar kişiyi sürekli uyanık tutar. Bu durum da çok düzensiz uykuların oluşmasına neden olur. Kişiler özellikle geceleri, geç saatlere kadar bilgisayarın başından kalkmazlar ve gece geç saatlere kadar otururlar. Hâlbuki sabah kalkıp işe veya okula gitmeleri gerekmektedir; fakat bunu hiç düşünmezler bile. Gece geç yatıp, erken uyanmalar, kişinin düzensiz uykularla yaşamını devam ettirmesine neden olur. Sanırım bir kitapta okumuştum, insanların vücudunda sadece gece ve gün ışığının olmadığı karanlıklarda yaşam için çok önemli bir salgı üretilirmiş. İşte kişiler çok geç yattıkları için, kendileri uykuya geçene kadar büyük olasılıkla güneş doğacak, gece bittiği için o salgılar üretilmeyecek ve kişi bu önemli yaşamsal salgılardan mahrum kalacaktır.
Bilgisayar bağımlılığı, tıpkı televizyon ve atari bağımlılığı gibi psikolojik boyutta bir bağımlılıktır. Bu nedenle bu bağımlılıktan kurtulmak zor değildir. Her türlü bağımlılıktan kurtulmak için yapılacak ilk şey, “kararlı” olmaktır. Bunun için önce kendimize güvenmeli, kararlı duruşlar sergilemeli, içinde olduğumuz durumu sorgulamalı ve neleri kaybettiğimizi düşünmeliyiz. Sosyal çevre içerisinde daha etkin olmaya çalışmamız, bilgisayar başındayken sık sık ara vermemiz ve gerekirse bir çizelge oluşturup bilgisayara ne sıklıkla gireceğimizi belirlememiz, bilgisayarın olumsuz etkilerinden biraz olsun kurtulmamızı ve “bağımlılık” düzeyindeki bilgisayar kullanımının artık normal düzeye gelmesini sağlayabilir. Elbette bunda ailelere de çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Her şeyden önce çocuklarını iyi gözlemlemeleri gerekir. “Gidip kahve köşelerinde oyun oynayacağına, evde otursun.” anlayışından kurtulmak, çocuğu sık sık kontrol edip hangi siteleri dolaştığını saptamak, onun bilgisayara ayırdığı vakti azaltabilmesi için ona yardımcı olmak, gerekirse süre sınırlaması yapmak için düzenleyeceği çizelgeyi birlikte hazırlamak, çocukları bilgisayardan uzaklaştırmak için çocuğun ilgisine yönelik çeşitli etkinlikler düzenlemek, çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırarak bilgisayar ortamından uzaklaşmasına çalışmak, onu “halk oyunları, voleybol, basketbol, masa tenisi…” gibi kültürel ve sportif etkinliklere yönlendirmeli, düzenlenen gezilere katılması konusunda onu canlı tutmalıdırlar.
Eminim, yukarıda yazılanları okuduktan sonra birçok kişi “Bizim oğlan / kız da aynen böyle, eve girer girmez bilgisayarın başına oturuyor, yemeğe bile gelmeyip saatlerce o ekrana bakıyor.” diyecektir. Veya burada anlatılanlara birebir uyduğu hâlde kendisini bir “bilgisayar bağımlısı” olarak görmekten kaçınan bir sürü insan çıkacaktır. Artık “toplum gerçeği” hâline dönen bilgisayarın, sıralananlar gibi, yaşamımızı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen binlerce olumsuz etkisi düşünülmelidir. Bunun sonucunda bilgisayar kullanımının herkesçe en aza indirilmesi kuşkusuz doğru olandır. Sağlık ocaklarına ve hastanelere başvuran hastalardan, “bilgisayar” kaynaklı rahatsızlar için oraya gelenlerin sayısının bayağı arttığı gözlenirken ve her yıl bütün dünyada en az 200 milyon tane bilgisayarın satıldığı bilinirken, bu mükemmel cihazın insanlığı yavaş yavaş “hipnoz” ettiği düşünülmeli ve bilgisayar kullanımının mümkün olduğu kadar aza indirilmelidir.

Bilgisayar nasıl kullanılmalı?

Bilgisayar Hastalığı

Bürolarda bilgisayara bağlı çalışanların yanlış oturma şekilleri, bilgisayar hastalığına neden oluyor.
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Turgut Göksoy, özellikle bürolarda masa başında hareketsiz çalışanlarda bel ve boyun ağrıları görüldüğünü söylüyor.
Hareketleri kısıtlayan büro yaşamının risk taşıdığını, bir süre sonra kronik bel ağrısı şikayetleriyle doktorlara başvuranların çoğu kez geç kaldığını söyleyen Göksoy, çalışanların bilgisayar hastalığını önlemek için masa başında oturma sırasında, göz hizaları ve boyun açılarının ne öne ne de arkaya doğru fazlalık göstermemesi gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Göksoy, bilgisayar karşısında alınacak önlemleri şöyle sıralıyor:
* Gözünüzün bakış açısı 20 - 30 derece yukarıda, ekrandan uzaklık ise ortalama 60 - 70 santim olmalı.
* Oturduğunuz sandalyenizin yüksekliğini, kalçanın gövde üzerinde dik açı ile duracak şekilde ayarlayın.
* Sırt, boyun ve belinizi dik tutun. Kesinlikle kambur oturmamaya çalışın. Devamlı kambur oturma eğiliminiz varsa ileride oluşabilecek meslek hastalıklarından korunmak için sırtı dik konumda tutacak postureks ismi verilen korselerden kullanın.
* Dizleriniz 90 ve 110 derece arası bir açıda duracak şekilde çalışın. Bunu sağlamak için gerekirse ayağınızın altına küçük eğimli bir ayakkabı tahtası koyun.
* Ayak bileklerinizi dik açıda tutun ve mutlaka yere temas ettirin.
* Dirseklerinizi çalışmanız sırasında en fazla 90 derece bükün, daha fazla bükerek çalışılmayın.
* Bilgisayar başındaysanız her saat başı ayağa kalkın ve dolaşın. Tekrar çalışmak zorunluluğunuz varsa 10 dakika kadar boyun ve sırt egzersizleri yapın.
* Bilgisayarda çalışıyorsanız evraklarınızın ve kullandığınız diğer gereksinimleri yakınınızda bulundurun. Kontrolsüzce bunlara uzanıp, belinizi ve sırtınızı anormal şekilde döndürerek çeşitli risklere girmeyin.
* Ani hareketlerden kaçının, öne eğilirken belinizin yerine dizlerinizi bükerek eğilin, vücudunuza gelen yükleri her iki bacağınıza veya kollarınıza eşit şeklide dağıtmaya özen gösterin.

Bilgisayar hastaları ile ilgili görseller:



    
    


arka sayfaya geçin.